Anadolu'nun kalbinde Avrupa esintili bir kültür merkezi

Homify TR Homify TR
Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi İç bahçe
Loading admin actions …

İklimiyle, daha doğrusu soğuğuyla Ankara'yı aratmasa ve en yakın denize altı saat mesafede olsa da adeta bir Ege kenti sıcaklığında bir şehir olan Eskişehir, modern şehircilik ve peyzaj uygulamarıyla da Avrupa kentlerini andırıyor. Bu modern şehircilik uygulamalarına imza atan belediyelerden biri olan Eskişehir Tepebaşı Belediyesi'nin gerçekleştirdiği ve Türkiye'nin sayılı kültür merkezleri arasında yerini alan Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'ni tanıtıyoruz bu yazımızda. Tiyatro, konser, opera gibi etkinlikler kadar, film gösterimleri, gala geceleri ve hatta büyük kongre ve konferanslara da ev sahipliği yapacak bu önemli eser, dünyadaki benzerleriyle rahatlıkla rekabet edebilecek kalitede mimarisi ve tasarımıyla da ayrıca göz dolduruyor. Gelin bu güzide yapıya hep birlikte yakından bakalım.

Ferah bir tiyatro salonu

On dokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş bir Ermeni Kilisesi iken sonraki yıllarda sinema olarak kullanılan bu yapı, uzun süre atıl kaldıktan sonra Tepebaşı Belediyesi tarafından büyük bir özenle restore edilmiş ve halkın hizmetine sunulmuş. Restorasyonda yapının aslına büyük ölçüde sadık kalınmış. Bugünlerde pek fazla rastlamadığımız yükseklikteki tavan da bu on dokuzuncu yüzyıl mimari anlayışından kaynaklanıyor. Bu da tiyatro salonuna gerek akustik, gerekse de görsel anlamda büyük katkı sağlıyor. Bu türden bir salon her türden etkinliğe rahatlıkla ev sahipliği yapabilir.

Hakkıyla yapılmış bir restorasyon

Restorasyon uygulamalarında zaman zaman aslına sadık kalmak yerine kestirme çözümlerin tercih edildiğine şahitlik ediyoruz. İnce taş işçiliği yerine beton kalıpların veya ahşap doğramaların yerine pvc kapı pencerelerin kullanıldığı durumlar maalesef oluyor. Fakat bu işi hakkıyla, hatta belki gerekenden de daha büyük bir özenle yapanlar da var. Tepebaşı Belediyesi'nin bu restorasyon uygulaması buna örnek teşkil ediyor. Bu kapıdaki muazzam ahşap işçiliği ve dökme demirden parçalardan dahi bunu anlamak mümkün.

Dile gelen camlar

Ermeni Kilisesi'nden kalan mirasın izlerini kilise süslemelerinde sıkça kullanılan bir teknik olan vitrayla yapılmış tasarımlarda da görebiliyoruz. Üst düzeyde bir ahşap, demir ve cam işçiliğinin incelikle yapılmış bir restorasyonal bir araya gelmesiyle ortaya pek de alışkın olmadığımız nitelikte bir iş çıkmış. Adeta özel bir konut detaycılığında yapılan uygulamalar, bütün kamu binalarına ve kültür merkezlerine örnek teşkil edecek nitelikte.

Şık bir fuaye

Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nin fuayesinde ise küçük bir kantin ve her türlü etkinlikte kullanılabilecek, gerekirse kolayca kaldırılıp sergi ve benzeri yerleşimlere yer açılabilecek türden pratik oturma grupları tercih edilmiş Etkinliklere katılan grupların ihtiyaçların hızlıca yanıt bulabilecekleri bu mekanda da kültür merkezinin genel kalitesi devam ediyor. Duvalarda afişler için açılan özel bölmeler ve mekana hakim güçlü ve gözü yormayan bir aydınlatma bunu vurguluyor.

Geçmişten günümüze

Çok tipik bir şekilde orjinal yapım döneminin mimari özelliklerini yansıtan bu binanın, mümkün olan bütün detayları korunmuş ve en küçük bir şeyin dahi üzerinden atlanmamış. Yüksek tavanlı tiyatro ve opera salonunun kolonlarında ve tavanında yer alan ince işlemeler de buna tanıklık ediyor. Büyük bir özenle yeniden ortaya çıkarılmı ve orjinal görünümüne kavuşturulmuş bu klasik desenler, salona nostaljik olduğu kadar prestijli de bir görünüm kazandırıyor.

Balkonlu salon nostaljisi

Türkiye'de sinemanın, daha doğrusu sinema salonlarının ve salon işletmeciliğinin oldukça kötü bir dönem geçirdiği doksanlı yıllar boyunca, zaten az olan seyirciyi elde tutmak için büyük salonlar küçük parçalara ayrılarak aynı hacimdeki mekanlarda daha fazla çeşitte film gösterebilmenin yolları arandı. Bunun sonucunda mevcut salonların çoğu cep sinemalarına dönüştü. Sinemanın hızla seyirci kazandığı 2000'li yıllarda ise başta AVM salonları olmak üzere tekrardan büyük salonlar yapılmaya başlandı. Fakat burada gördüğünüz türden klasik balkonlu salonlar maalesef artık çok nadiren karşımıza çıkıyor. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi'nin bu projesi dileriz benzeri projelere de örnek olur ve bu tarz eserlere daha sık rastlamaya başlarız.

Bu kültür merkezinin mimarisini siz nasıl buldunuz? Fikirlerinizi yorum kısmında bizimle paylaşın. 

Ev projenizle ilgili yardıma mı ihtiyacınız var?
Bizimle temasa geçin!

Öne çıkan makaleler